Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkiler, kritik öneme sahip 10-11 Aralık’taki zirve öncesinde dışişleri bakanları düzeyinde ele alındı. Toplantıda, Ankara’nın 1 Ekim’de kendisine sunulan pozitif gündemin zemin kazanmasını sağlayacak adımlar atmadığı görüşü öne çıktı. Ancak Türkiye’ye karşı benimsenecek tavır konusunda ise görüş ayrılıkları sürüyor.
MAAS: DİYALOG BAŞLAMADI
AB Dönem Başkanı Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye ile diyalog zemini oluşturmak için ülkesinin olağanüstü çaba gösterdiğini ancak sonuç alamadığını belirtti. “Ne yazık ki Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki gerilimler nedeniyle doğrudan diyaloğun başlatılması mümkün olmadı. Çok sayıda provokasyon oldu” diyen Maas, yine de, AB’nin Türkiye ile diyaloğu sürdürmesinden yana olduklarını kaydetti. Türkiye’nin stratejik önemi ve ekonomik ilişkilerinin yoğunluğu aşırı talepleri frenleyici etki yaratırken, zirvede net bir tavır belirlenmesi yönünde baskı oluşmuş durumda.
İKİ AYRI TÜRKİYE GÖRÜŞÜ
Özellikle göç konusunda Ankara’nın rolünü öne çıkaran Almanya, Türkiye’ye sert yaptırım uygulanmasından yana değil. İspanya, İtalya, Malta, Macaristan ve Polonya da benzer çizgide. Karşı kampın başını ise sert yaptırım isteyen Fransa çekiyor. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Avusturya, Hollanda, Slovenya, Slovakya, Lüksemburg bu grupta. Atina, AB Zirvesi’ne silah ambargosundan Türkiye’ye katılım öncesi fonların kesilmesine kadar uzanan geniş bir talep listesiyle gitme hazırlığında. Üye ülkeler arasındaki görüş ayrılıklarının giderilebileceğine yönelik sinyallerin düşüklüğü, “Türkiye’ye yeniden süre verilir mi” sorusunu gündeme taşıyor. Türkiye konusunu kucağında bulmak istemeyen bir sonraki Dönem Başkanı Portekiz’in de aralarında bulunduğu çok sayıda ülke ise şimdilik bu fikre oldukça mesafeli.