Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyeleri ile baş başa ve heyetlerarası gerçekleştirilen görüşmelerin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘dost kara günde belli olur' anlayışı ile salgının başından itibaren Bosna Hersek'in yanında olduklarını ve bundan sonra da bu tavırlarını muhafaza edeceklerini belirterek, bu seyahatin ardından 30 bin faz aşıyı Bosna Hersek'e göndereceklerini söyledi. Erdoğan, Mostar seçimlerinin 12 yıl aradan sonra 20 Aralık 2020 tarihinde sonuçlanmasının Bosna Hersek'in demokratik olgunluğunu gösterdiğini belirterek, Türkiye olarak Bosna Hersek'in huzur ve istikrarına çok büyük önem verdiklerini kaydetti.
“Ticaret hacmimizi kısa zamanda 1 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz”
Refah ve kalkınma yönünde ortaya koyacağı her türlü gayretin de, Bosna Hersek halkına destek olmaya çalıştıklarını belirten Erdoğan, “Bugün de devlet başkanlığı konseyinin başkanı ve üyeleriyle ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle istişare ettik. Aramızdaki ticari ve ekonomik faaliyetlerin daha da artırılması imkanlarını değerlendirdik. İkili ticaret hacmimiz, serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle 9 kattan fazla artış göstererek 2020 yılında 650 milyon dolara ulaşmıştır. Şüphesiz iki ülkenin potansiyeli bu seviyenin üzerindedir. Ticaret hacmimizi kısa zamanda 1 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz. Görüşmelerimizde bir dostluk istikrar ve kalkınma projesi olan Saray Bosna Belgrad Otoyolu Projesinde gelinen aşamayı da ele aldık. Bu projenin Sırbistan ayağının temelini malum 9 Ekim 2019'da hep birlikte atmıştık. Projenin Bosna Hersek boyutunu hızlandırma konusunda neler yapabileceğimizi konuştuk. Bugün imzalanan altyapı ve inşaat projelerinde işbirliği protokolü bu çalışmalara ivme kazandıracaktır. Enerji, sağlık, savunma sanayi, turizm, tarım ve hayvancılık alanlarında işbirliğimizin geliştirilmesine dair kararlılığımızı da vurguladık. Kültürel ve beşeri alanlardaki güçlü bağlarımızı daha da pekiştirmenin yolları üzerinde durduk” ifadelerini kullandı.
"Türkiye-Bosna Hersek- Sırbistan Üçlü mekanizmasına işlerlik kazandırma noktasında da mutabıkız"
Bugünkü görüşmelerde Balkanlar'da bölgesel iş birliği ve entegrasyonun ilerletilmesi konularının da gündemlerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Değerli Konsey Başkanı ve üyelerini Haziran ayında Antalya'da gerçekleştireceğimiz Güneydoğu Avrupa İş Birliği Süreci Zirvesine davet ettim. Müteakip toplantısını Saray Bosna'da yapmayı kararlaştırdığımız Türkiye - Bosna Hersek - Sırbistan Üçlü Zirvesi'ni de inşallah şartlar el verdiğinde gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Türkiye-Bosna Hersek- Sırbistan Üçlü mekanizmasına işlerlik kazandırma noktasında da mutabıkız. Ülkemizin, Bosna Hersek'in başta NATO olmak üzere Avrupa Atlantik Kurumlarıyla entegrasyonuna olan desteğini bir kez daha teyit ettik. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin somut iş birliği adımlarımızı daha da pekiştireceğine inanıyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” açıklamasında bulundu.
Türk Akım'ın, Bosna Hersek'e intikali noktasında Türkiye açısından herhangi bir sorunun olmadığını da sözlerine ekleyen Erdoğan, “Türk Akım noktasında da bizim açımızdan herhangi bir sorun yok. Dostlarımıza Rusya ile de mutabık kalmak suretiyle bu yapılacak otoyolun bir kenarından da süratle Türk Akım'ı geçer ve kendilerine bunu bu doğalgazı ulaştırırız. Bundan da bizim açımızdan sorun yok” dedi.
"Doğu Akdeniz'deki gelişmelerde öncelikle Türkiye'nin kararlılığı aynen devam etmekte"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ile başlatılan diplomatik düzeydeki temaslar ve Yunanistan'ın, Sakız Adası'nda Suudi Arabistan ile düzenlediği askeri tatbikata ilişkin sorulan bir soruya şu cevabı verdi:
“Doğu Akdeniz'deki gelişmelerde öncelikle Türkiye'nin kararlılığı aynen devam etmekte. Buradan bizim taviz vermemiz söz konusu değil. Ve son olarak bu konuda çok ciddi açıklamaları Dışişleri Bakanlığımız yaptı. Bunun yanında Savunma Bakanlığımızın yaptığı açıklamalar var. Mısır ile ilgili konuya gelince, Mısır halkının bu noktada bizimle ters düşmesini ben düşünmüyorum. Mısır halkı bizimle ters düşmez. Şuanda da atılan adımlar aslında bir geçici sanki yanlışlığın tezahürü gibi geliyor bana. Bunun yanında yeni bir gelişme biliyorsunuz Suudi Arabistan'ın da yine burada Yunanistan ile bir ortak tatbikat olayı söz konusu. Ama bir diğer taraftan da Suudi Arabistan'ın şuanda Türkiye'den SİHA talebi var. O da son gelişmeler. Yani kimin eli kimin cebinde belli değil. Ben bölgede Türkiyesiz bir sürecin bu sularda ısınmaya fırsat vermez. Türkiye orada karar verici konumundadır. Temennim odur ki, ısınmadan ılıman bir şekilde bu süreci geçmiş olalım.”