- “O günlerden bugünlere ilmek ilmek örerek geldim. Vatandaşın içinde oldum, vatandaşın yanında oldum. Üzüntüsünde, sevincinde, hayrında cenazesinde hepsinde oldum. Aynı şekilde devam ediyorum”
Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde, ilçe tarihinin en büyük oy oranıyla belediye başkanı seçilen ve yaklaşık 2 yıldır görevinin başında olan Zeki Bilgin, yaşadığı baskılar nedeniyle memurken istifa ettiği belediyeye 24 yıl sonra nasıl başkan seçildiğini anlattı.Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde yüzde 55,97’lik oy oranıyla ilçe tarihinin en büyük farkla seçimi kazanan belediye başkanı unvanına sahip olan Zeki Bilgin, 1995 yılında yaşadığı siyasi baskılar sonucu 9 yıllık memuriyetinden istifa ettikten sonraki siyasi yaşamı ve nasıl belediye başkanı seçildiğini anlattı. Halkın içinden kopmadığını ve o şekilde de devam ettiğini kaydeden Başkan Bilgin azmini ve inancını hiçbir zaman kaybetmediğini söyledi.‘Buraya belediye başkanı olarak döneceğim’İstifa dilekçesini, ‘Buraya belediye başkanı olarak döneceğim’ sözleriyle verdiğini kaydeden Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin, “Zeki Bilgin’i buradan okumak gerekiyor. Nasıl bir dirence sahip olduğumu, nasıl bir inanca sahip olduğumu anlamanız gerekiyor. Ben burada Saruhanlı Belediyesinde memurdum. O dönem kasım ayında oldu yerel seçimler. Ben mayıs ayında istifa ettim. 8-9 yıldır devlet memuruydum. Devlet memurluğunun altın olduğu bir çağ 90’lı yıllar. ‘100 dönüm tarlan olacağına devlet memuru ol’ şeklinde söylemler vardı. Devlet memuruydum. Profesyonel futbolcuydum, amatöre döndüm. O dönem Halil Yaralı Belediye Başkanımızdı Allah razı olsun o gün onların bana sağladığı ortamlar bugün Saruhanlı’ya belediye başkanı olarak hizmet etme yolunu açtı. Tabii ki o süreçte Cumhuriyet Halk Partisi seçimi kaybetti. Neden kaybetti? O dönemde Cumhuriyet Halk Partisinin adayı vardı, SHP’nin adayı vardı, DSP’nin adayı vardı 3’e bölündüler bölününce de seçimi kaybettiler. Biz de o anlamda futbolcu olmanın ve futbolda antrenör, yönetici gibi olmamızdan dolayı göze batıyorduk. Üstümüze oynamaya başladılar. Belediyelerde olur bunlar. Çünkü siyaseten gelinen yerler. Kim ‘Olmuyor’ derse yalan söyler, evet olur, normaldir de. Hiç de yadırgamam. Benim aynı zamanda dışarıda işim de vardı kardeşlerimin devam ettiği kurulmuş bir işim vardı. Dedim ki ‘Ben bu baskılara boyun eğemem, ayrıca memuriyet bana dar geliyor, bana göre değil’ istifa dilekçemi 1995 yılının mayıs ayında verdim. 1994 kasımından 1995 mayısına kadar yani 6 ay sonra istifa dilekçemi verdim. Ben istifa dilekçemi verirken, ‘Ben buraya belediye başkanı olarak döneceğim’ dedim. O inançla istifa dilekçemi verdim.” dedi.“O günlerden bugünlere ilmek ilmek örerek geldim”Saruhanlı’da 1994 yılında kaybettikleri belediyeyi 25 yıl sonra 2019 yılında yeniden kazandıklarını kaydeden Başkan Bilgin şunları söyledi: “25 yıl sonra burada seçimi kazandık. 25 yılın 22 yılında alın terim var. Tarlana gidersin çapa yaparsın, inşaata gidersin duvar örersin, sıva yaparsın ya aynen öyle alın terim var. 15 yıl iktidarla mücadele ettim. 1997’de yöneticiydim, 1999’da ilçe başkanı oldum, 1999’da partimiz baraj altı olmasına rağmen belediye başkan adayı oldum 34 yaşında. O günlerden bugünlere geliyorum. Tek başıma törenlerde 13 yaşındaki yeğenimle birlikte çelenk koydum. Parlamentoda yokuz o dönemde. Allah inşallah önümüzdeki dönemlerde onları da daha güçlü kılar, daha fazla oy alırlar. DSP’nin Doğru Yol Partisi’nin bugünkü durumu neyse o gün bizde öyleydik. O inançla o azimle devam ettim. Neden devam ettim, bir çıkarım mı vardı? Hayır. Ben Atatürk’e, Atatürk’ün bize emanet etmiş olduğu cumhuriyete ve cumhuriyet değerlerine sahip çıktım. O günlerden bugünlere ilmek ilmek örerek geldim. Vatandaşın içinde oldum, vatandaşın yanında oldum. Üzüntüsünde, sevincinde, hayrında cenazesinde hepsinde oldum. Aynı şekilde devam ediyorum. Rabbim belediye başkanlığını nasip ettikten sonra 8 aylık sürede 700 tane etkinliğe katılmışım. Düğün, nişan, hayır, cenaze, hasta ziyareti. Buna can mı dayanır? Ben sabah 08.00’de çıkıyorum evden memurdan önce belediyeye geliyorum. Ne cumartesim var ne pazarım, halkın içindeyim.”