Muhalefet, kelime anlamı itibarıyla bir görüşe, bir eyleme, bir tutuma karşı olma durumu, yani aykırılık olarak tarif edilir. Bir görüşe veya eyleme sadece karşı olmak, doğru muhalefet ekseninden uzaklaşmamıza neden olur. Doğru muhalefet, diğer bir tanımıyla yapıcı muhalefet, toplum yaşamına dokunmanın yoludur. CHP Gaziantep Milletvekili olarak bu anlayışla muhalefet yapmaya özen gösterirken, yapıcı muhalefet ekseninde kent ve ülke yaşamına dokunmaya çalışıyorum.
Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, halkın nabzını gerçekten tutan; sokaktaki insanın halini bilen, duyan, gören ve empati yapan biri ancak iyi muhalefet edebilir. Bu anlayışla ilk günden beri Gaziantep’i semt semt, ilçe ilçe hatta köy köy ziyaret etmeye özen gösteriyorum. Bu süreçte sorunları masa başından ziyade yerinde görmenin ne kadar önemli olduğunu test ettim. “Ben yaptım oldu” anlayışı gibi bilinçsiz yapılan muhalefet de kısır çekişmeden başka bir şey üretemez. Bilgi ve fikir sahibi olmadan muhalefet yapmak, doğru bir sonuç vermez.
Mesela;
Kent yaşamında doğru gitmeyen bir şeyler varsa, bunu gündeme getirmek kadar çözüm detayını da sunmak son derece mühimdir. Sürekli olumsuz mevzuların gündeme gelmesi, dezenformasyona zemin hazırlayacağı gibi çözüm adına da bir ivme kazandırmaz. Bu nedenle, “acı gerçek” diye adlandırabileceğimiz sorunları karşılıklı istişarelerle ele alıp, halkın yaşam kalitesini yükseltmek zorundayız.
Gaziantep yerelinde olaya bakacak olursak;
Gaziantep’te sağlıkta bebek ölüm hızı, hava kirliliği, madde bağımlılığı, hayat pahalılığı, mülteci sorunu, kışın gündeme gelen altyapı sorunları ve en önemlisi son dönemlerde artan cinayetler ve intiharlar sümen altı yapılmayacak önemli konulardır. Diğer yandan, kentin gözbebeği OSB’de konkordato seslerini de duymazdan gelemeyiz. Vatandaşların bireysel olarak bizlere ilettiği sorunları da hesaba kattığımızda, çözüm adına yeni yöntemler geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Kent yöneticileri açısından olaya bakacak olursak;
Yöneticiler, kendi doğrularını savunurken, muhatabın doğrularını da hesaba katarak müşterek akıl ile kararlar almalıdır. Yapıcı eleştirileri dikkate almadan hayata geçirilen projeler, toplum yaşamına bir katkı sunamaz. CHP milletvekili olarak, AKP’nin “ben yaptım oldu” anlayışının ekonomiyi, eğitimi ve sağlığı ne hale getirdiğini hep birlikte görüyoruz. TBMM’de verdiğimiz soru önergelerinin birçoğu cevapsız kalıyor; cevaplandırılanlarsa ise sorularımızı tatmin etmiyor.
Biz istiyoruz ki; en azından Gaziantep yerelinde bu anlayışla hareket edelim. Kent yaşamını ilgilendiren halkın yaşamsal alandaki öncelikli sorunlarında aynı ortak paydada buluşalım. Birbirimizi öteleyerek, düşüncelerimizi önemsemeyerek çözüm adına bir adım öteye gidemeyiz.