Öztürkmen’in yazılı açıklaması şöyle:
“Dün Partimize katılan İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt arkadaşımıza jet hızıyla soruşturma başlatıldı. Üstelik TBMM’deki grup toplantımızda yaptığı konuşma nedeniyle!
Meclis içinde konuşan bir milletvekiline “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla İstanbul’da soruşturma başlatılması hukukun açıkça çiğnendiği gibi bir milletvekilinin kürsü dokunulmazlığına da tecavüze girmektedir! Çünkü bir milletvekilinin grup toplantısında yaptığı konuşmalar da dokunulmazlık kapsamındadır.
Milletvekilinin parlamentoda yaptığı konuşmalar dokunulmazlık kapsamında olması nedeniyle soruşturma açılamaz. Buna rağmen eğer bir soruşturma açılacaksa da yetkili makam Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Bürosu’dur! Buna rağmen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açıyorsa “Türkiye Başsavcılığı” gibi görev yapıyor demektir, bu da Anayasaya aykırıdır. Ve bu durum İstanbul’da adeta “özel yetkili” bir savcılık icat edildiğinin yeni bir kanıtıdır!
Siyasetçiler, normal vatandaşlara göre eleştiriye daha açık olmalıdır. Eleştiriler ağır ve incitici de olabilir. Hele hele ülkede tek adam rejimi kuran ve her şeyin sorumlusu olan bir kişiye karşı siyasetçinin eleştiriler yapmasından daha doğal ne olabilir!
Eleştiri demokratik denetimin ve ifade özgürlüğünün önemli bir parçasıdır. Halkın ve siyasetçilerin, yöneticileri eleştirmesi, hesap sorabilmesi ve fikirlerini özgürce dile getirmesi demokrasini temel taşıdır. Demokratik toplumlarda kamuya mâl olmuş kişiler sert eleştirilere de açık olabilmelidir.
CHP Milletvekili Cemal Enginyurt’a ayağının tozuyla açılan soruşturma kabul edilemez.
Siyaset mertçe yapılır, meydanlarda sokaklarda halkın içinde yapılır. Siyasi mücadele sandıkta, demokratik bir sürecin sonunda noktalanır. Devlet aygıtlarını ve yargıyı, siyasi mücadelenin bir sopası haline getirenler ancak kaybetme korkusu içinde çırpınanlardır.
Hiçbir hukuksuz müdahale bize siyasi mücadeleden bir adım geri attıramayacaktır!