Prof. Dr. Özbülbül, özellikle genç ve orta yaş hasta grubunda Covid-19’u geçirdikten sonra geçmeyen nefes darlığı ya da sonradan ortaya çıkan göğüs ağrısı gibi şikayetler ile gelen hastalarda kalp tutulumu olduğunu gözlemlediklerini söyledi.
Koronavirüs (Covid-19) enfeksiyonu bulaştığı hastalarda çeşitli tahribatlara yol açabiliyor. Bu tahribatlardan birisinin de kalp üzerinde yaptığı tutulumlara bağlı fonksiyon bozuklukları olduğu öğrenildi. Covid-19 enfeksiyonunun akciğerlerde oluşturduğu tahribatın yanı sıra birçok farklı organda da işlev bozukluğuna yol açtığını belirten Ankara Şehir Hastanesi Kalp Damar Hastanesi Radyoloji Bölümü doktorlarından Prof. Dr. Nilgün Işıksalan Özbülbül, bu organlardan birinin de kalp olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Özbülbül, özellikle genç ve orta yaş hasta grubunda Covid-19’u geçirdikten sonra geçmeyen nefes darlığı ya da sonradan ortaya çıkan göğüs ağrısı gibi şikayetler ile gelen hastalarda kalp tutulumu olduğunu gözlemlediklerini kaydetti.
“ÖZELLİKLE GENÇ VE ORTA YAŞ HASTA GRUBUNDA"
Covid-19 pandemisinin tüm dünyayı etkileyen, sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları ile karşımıza çıkan bir acil sağlık sorunu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nilgün Işıksalan Özbülbül, “Şu ana kadar hep dikkatler aslında akciğerler üzerineydi. Çünkü virüsün akciğer üzerinde oluşturduğu tahribat ile birlikte hastalar solunum yetmezliğiyle hayatlarını kaybediyorlardı. Ancak zaman ilerledikçe salgının ilk zamanlarına göre biz de kalp kası tutulumu olduğunu daha iyi fark ettik ve bununla ilgili görüntüleme bulgularıyla karşılaştık. Covid-19 enfeksiyonunu ayakta ve hafif atlatan hastalarda biz birkaç ay sonra özellikle genç ve orta yaş hasta grubunda kalp MR’ında kalp kası tutulumu olduğunu fark ediyoruz ve bunlar hastaların büyük bir kısmı. Sıklıkla bu bulguya rastlıyoruz. Yatarak tedavi olan ve ağır bir Covid-19 enfeksiyonu geçiren hastalarda ise zaten bunların 3’te 1’ine yakınında çok ciddi kalp kası tutulumu meydana geliyor. Bunlar, kalpte ritim bozuklukları, kalp yetmezlikleri, kalpte kasılma kusuru ve hayatı kaybetmeye kadar giden çok ciddi klinik sonuçlara neden olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.
“ÇOK DETAYLI OLARAK İNCELEMEMİZİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"
Kalpteki tutulumun görülebilmesi için özel bir görüntüleme yöntemi kullandıklarını belirten Özbülbül, “Biz kalp kası tutulumu için kalp MR’ını yapıyoruz. Kalp MR’ı radyasyon olmayan, sadece manyetik alan aracılığıyla bizim hastanın vücudundan görüntüleme elde ettiğimiz bir sistem. Hasta sırt sütü makineye uzanıyor ve koldan bir ilaç vererek biz kalple ilgili görüntüler elde ediyoruz. Bunlar ile neyi değerlendiriyoruz? Kalbin kasılma fonksiyonunu, virüsün hem direkt olarak hem de hastanın bağışıklık sisteminin oluşturduğu kalp kası üzerindeki hasarı görüntülüyoruz. Buna bağlı bir takım matematiksel hesaplarla çok detaylı olarak incelememizi gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
“SADECE KALP KASI TUTULUMUNU DEĞİL KALP ZARI TUTULUMUNU DA GÖRÜYORUZ"
Özellikle hastalığı ayakta veya orta şiddetli olarak evde atlatan hastalarda sonradan kalpte tutulumlar gözlendiğini belirten Özbülbül, “Özellikle genç ve orta yaş hasta grubunda Covid-19’u geçirdikten sonra geçmeyen nefes darlığı ya da sonradan ortaya çıkan göğüs ağrısı gibi şikayetler konusunda hasta çok uyanık olmalı, bu konuda farkındalığı olmalı ve bunu geçirdiği akciğer enfeksiyonu ile ilişkilendirmeden kalp kası tutulumu olabileceği yönünde bir doktora başvurmalı. Şunu da ilave etmek istiyorum. Biz sadece kalp kası tutulumunu değil kalp zarı tutulumunu da görüyoruz. Bazen de ikisini birlikte görebiliyoruz. Dolayısıyla bu şikayetler kalp tutulumuyla alakalı olabileceği için hastaların mutlaka bir hastaneye başvurmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“KALP BUNU KARŞILAYAMAYACAĞI İÇİN AĞIR KLİNİK TABLOLARA NEDEN OLABİLİR"
Covid-19 enfeksiyonu sürecinde ek hastalıkların çok önemli olduğunu hatırlatan Özbülbül, “Önceden bir klinik bulgu vermeyen bir koronel arter hastalığı (kalp damar hastalığı) varsa hastada oksijen ihtiyacı artar. Kalp bunu karşılayamayacağı için bir takım ağır klinik tablolara neden olabilir. Bu nedenle özellikle kalp hastalığı olanlar, kalp yetmezliği olanlar bu konuda daha uyanık olmalı ve semptomları ortaya çıktığı zaman gecikmeden bir hastaneye başvurmalılar” dedi.