
Anlatmak istiyorum.
Silah kaçakçılığı ihbarı üzerine şüpheli bir araç durdurulmak isteniyor.
Şüpheli araç, kendisini durdurmak isteyen polislerin üzerine hedef gözeterek ateş açıyor.
Polis memurumuz Cemal Bozkurt sırt bölgesinden aldığı kurşunlarla şehit düştü, Komiser Yardımcısı Abdullah Yasir Binici de baş bölgesinden vuruluyor ve bugün şehit oluyor.
Polislerimizi şehit eden şahsın adı Mehmet Aslan, 1982 doğumlu, onlarca suç kaydı var:
-Adam öldürme
-Mala zarar verme
-Tehdit
-Hakaret
-Kasten yaralama
-3 kez silah yakalatma...
2004 yılında cinayetten hapse giriyor, 2013'te tahliye ediliyor.
Düşünün sicili bozuk, daha 22 yaşında cinayet işliyor ve 9 yılda tahliye oluyor. Yetmiyor birçok suça karışıyor. Adalet durdukça o durmuyor; silah kaçakçılığı yapmaya, insanların canını yakmaya devam ediyor.
Ve bugün... 2 polis memurunu öldürmek için ateş ediyor.
İki polisimizi de şehit ediyor.
Bunun hesabını kim verecek?
Bir insanı öldürüp, onlarca suça karışan bir kişi nasıl elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor?
Şimdi 2 ailenin daha evine ateş düştü, onlarla birlikte en az 20 kişi bu acı haberle sarsıldı...
Kim yüzünden? Cinayet işleyen, yaralayan, tehdit eden, saldıran, silah ticareti yapan ve tüm bunlara rağmen elini kolunu sallayarak dolaşan biri ve onu cezalandırmayanlar yüzünden.
Polislik bu ülkede yapılacak en zor mesleklerin başında geliyor.
Bitmek bilmeyen bir telaş, bitmek bilmeyen bir kaos ortamındalar. Bu tabloda psikolojinizin sağlam kalması da mümkün değil.
Orada polislerimiz erken davranıp, şahsa ateş etmiş olsalar şu anda birileri "Polisler, sivil vatandaşı katletti" diye propaganda yapıyor olacaktı.
Bu adaletsizliklerin, bu haksızlıkların önüne geçilmesi gerekiyor.
İnsanlarımızın hayatları bu kadar ucuz olmamalı.
İnsanlarımızı bu kadar kolay kaybetmemeliyiz.